DURSUN BULUT
  27-05-2023 14:54:00

ÇAĞIMIZIN VİRÜSÜ NEO LİBERALİZM!

Emperyalizm, 1970'lere kadar Dünya savaşları ile buhranını çözdü. Silahlar, insanlığı kitlesel boyutta yok etme seviyesine ulaşınca (Hiroima, Nagasaki gibi) Dünya savaşı yerine, bölgesel müdahaleler veya askeri faşist cuntalarla kendine çözüm aradı.Çözüm diye aradığı yolların tamamı emperyalizme karşı akımları beraberinde getirince özellikle 1980'lerden sonra, her ülkenin yönetimlerini kendi halklarıyla savaşır hale getiren anlayışa evriltti. Zaman zamanda direkt işgallere başvurdular. Artık, nispide olsa demokratik işleyişlere tahammülleri yoktu. Bu evrilme sadece geri bıraktırılmış ülkelerde meydana gelmedi, aynı zamanda Blair'le İngiltere'de, Schröder'le Almanya'da, Valencia ile Polonya'da, Löpen'le Fransa'da, Trump'la emperyalizmin merkezi Amerika'da devam etti.
Neo liberalizm; geniş halklar açısından, acımasızca sömürü, her itirazı vahşice bastırma, geniş kitleleri açlığa mahkum etme, bilimi reddedip dini en üst dozda yoksullara enjekte edip uyuşturma, milli duyguları kaşıyarak halkların birbiriyle sürekli savaşı demekti. Neo liberalizm; doğayı talan etmek, insanları, doğadaki her şeyi yok saymak ve sadece sadece vahşice sömürü demekti. Ez cümle:
Neo liberalizm, çağımızın virüsü demektir. Bu gelişmeler Türkiye'de de vücut buldu. 2001'den itibaren mevcut iktidarın geleceği hazırlandı.
Bugünkü iktidar ülkeyi öyle bir kör savaşına çektiki, adeta herkes yapacaklarını anlatmaktan öte bir yarıştaydı. Kimse, ekonomik iflasları, yoksulluğu, işsizliği konuşamıyordu. Çünkü; ya din karşıtlığı, ırkına ihanet, hainlik, dış mihraklara uşaklık gibi suçlamalarla karşı karşıya bırakılmış ya da bu suçlamalara karşı kendini savunmaktan başka bir işi yapamaz hale gelmiş veya izlenen politikalar açısından neo liberal politikarı ters yüz etmek için başarı sağlayamamıştır.
Giderek bu kör dövüşü bizleri öyle bir noktaya getirdi ki, esas yapılması gerekenleri söylemeyi zorlaştırdı ve bizi kendimiz olmaktan çıkarttı. Bu olumsuzluk, hepimizi 28 Mayıs'ta mevcut baskıcı sistemden ve tek adam diktasından bir an önce kurtulma hedefine kilitledi. Dolayısıyla ilk adımda olmazsa olmazımız yani ırkçı milliyetçilik yerine kardeşlik, baskı yerine demokrasi, kula kulluk yerine bireyin hak ve özgürlüklerine varmak için, cumhurbaşkanlığına Sn.Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçmektir.
28 Mayıs, karar verme günüdür:
Demokrasi için #KararVer!
Özgürlüklerin için #KararVer!
Kadınların eşitliği için #KararVer!
Türkiye için #KararVer!
  Bu yazı 967 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI