Genel Başkanımız Sn.Özgür Özel, 21 Mart 2025 Cuma günü; 6 Nisan'da "Olağanüstü Kurultaya" gidececeğimizi açıkladı. Bu kararın gerekçesinin; "2023 Kurultay sonuçlarına ilişkin, iktidarın bazı kurgularla partimize kayyım atama girişimine fırsat tanımamak olduğunu" ifade edildi.
Alınan karardan birkaç ay önce Olağan Kongreler sürecini başlatırsak, kayyım ve benzeri tüm spekülasyonlara son verebileceğimizi yazmış, parti platformlarında dile getirmiştim. Ancak MYK ve PM'miz "Olağanüstü Kurultay" kararını uygun gördü. Biz partiliyiz. Partimizin kurul kararlarına uyarken ve her koşulda parti çıkarlarını önde tutarken, partimize zarar vermeden, gerçekleri söyleymeye ve olması gerekenleri önermeye de devam ederiz.
Bu anlayış çerçevesinde şunları sırasıyla vurgulamak istiyorum:
● Kurultayımızı yaparken partimiz adına başta CB'nı adayımız olmak üzere tüm belediye başkanları ve çalışma arkadaşlarının, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Tayfun Kahraman'ın, Gözbebeğimiz Öğrencilerin kısaca tüm tutsaklarımızın serbest kalacağı güne kadar, demokratik tepkilerimizi yükselterek devam ettirmeliyiz. Bunun için:
1- Tutsakların tümü ziyaret edilmeli. Ki, bu konuda partimizin duyarlılıklarını biliyorum ancak Edirne'de tutsak olan Selahattin Demirtaş ihmal edilmemeli.
2- Tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılmaması anayasal suçtur. Bu suç sürekli hatırlatılmalı ve serbest bırakılma talebi hergün yenilenmelidir.
3- Adalet Bakanlığı, İstanbul Başsavcılığı önlerinde, hukukun katledilmesini basın açıklamalarıyla kamuoyuna duyurmalıyız. PTT şubelerinde tüm tutsakların serbest bırakılmasını içeren telgrafları, aynı makamlara çekmeliyiz. Ayrıca duyurduğumuz mitingleri gerçekleştirmeye devam etmeliyiz.
4- CB adayımız için başlattığımız imza kampanyasını, Kurultay sonrası 50.522 Mahalle ve Köylerimizde aynı anda bir merkezi kampanyayla genişletmeliyiz.
Kurultayımıza gelince, sıkıştırılmış süreçlerin gerekçeleri çok olur. Oldum olası sıkıştırılmış süreçleri benimsemiyorum. Bu konuda sorunları aşmanın yolu her şeye rağmen demokrasiyi işletmek ve kucaklayıcı olmaktan geçer. Bunun için:
● Bu Kurultayımız yoldaşlık hukuku çerçevesinde ve AKP'ye ders verme anlayışıyla gerçekleştirmeliyiz.
● Genel Başkanlığa tek aday veya çok aday çıkabilir. Kaldı ki, çıkmama olasılığı daha çok. Hiç kimse bir diğerini ötekleştirmemeli. Hain ilan etmemeli (Bu ifadeler kamuoyunda sarf edildiği için yazdım. Yazarken bile zorlandım). Listelerde kucaklayıcılık, birbirlerini tamamlayıcılık öne çıkarılmalı.
● CB'nı adayımızı belirlerken sadece üyelerimizin oylarıyla belirlemedik. Halkın oylarıyla da belirledik ve bunun adını "Demokrtik Devrim" koyduk. Yine tüm zorlukların, baskıların, sorunların, tek adamcılığın panzehirinin demokrasi olduğunu söylüyoruz.
Demokrasi ve demokratik işleyiş, ülkenin geleceği açısından nasıl bir ışıksa, partimizin kendi içindeki sorunların üstesinden gelmesi için de oarti içi demokrasi ve demokratik işleyiş bir ışıktır. Ancak bunları söylerken, birileri kulaklara parti içi demokrasi yerine anti demokratik sözler üflüyorsa, yani "Blok Liste" konuşuluyorsa, orada olumsuzluk var demektir.
Aman!!! Sayın Genel Başkanım buna fırsat vermeyin. Koşullar ne kadar ağır olursa olsun, bunu gerekçe gösterip, demokrasiden vazgeçemeyiz. Birinci genel başkanımız Türkiye'nin kurucu Cumhurbaşkanı Büyük Atatürk ve Arkadaşları, hem TBMM'yi hem de CHP'yi kurarken cephede savaşıyorlardı. "Savaş var. Şimdi insanlarla biraraya gelmenin, iradelerini almanın, onlarla konuşmanın sırası mı" demediler. Bizde bir yandan AKP'nin zulmüne karşı demokrasi mücadelesi verirken, diğer yandan parti içi demokrasiyi işletmeliyiz.
● Kamuoyuna olağan kongreler sürecini başlatacağımızı deklare etmeliyiz. Çünkü; partimizin ideolojik, yapısal ve işleyiş problemlerinin çözümünün en önemli platformlarından biri, olağan kongreler sürecidir.
● Parti içi demokrasisini keyfi uygulama gibi anlayışların ötesine çekmeliyiz. Artık bundan sonraki tüm seçimlerde "Ön Seçimi" olmazsa olmaz kabul ettiğimizi kamuoyuna duyurmalıyız.
● Yine parti içi demokrasi ilkelerimizden biri de, Çarşaf Listedir. Sn.Genel Başkanım, parti içi demokrasisinin işletilmemesine göz yumulursa olacakları size söylemek isterim:
1- Değişimden yana olan ve bir Kurultay delegesi olarak; bu uğurda gözünü budaktan esirgememiş, bir makama gelme talebi olmayan, özveriyi tercih etmiş benim gibi insanları incitirsiniz, duydukları güvenleri zedelersiniz.
2- Partimizi durduk yere yeni bir tartışmanın içine atarsınız.
3- Çok kısa sürede yeni bir Kurultayın kapısının aralanmasına yol açarsınız
4- Parti içi demokrasiyi Demokratik Devrim diye niteleyen CB adayımıza zarar verirsiniz.
5- Sosyal Demokratları, sözlerine güvenilmeyen insanlar pozisyonuna itmiş olursunuz.
DURSUN BULUT
İhbar Hattı
0850 302 71 73
