Meclis'te söz alan AK Parti'li Meclis Üyesi Hayrettin Yeşilyurt, Üsküdar Vaniköy'de Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi'ndeki kaçak inşaatla ilgili soru önergesi verdi.
İstanbul'un göz bebeği Boğaziçi'nde, kendine has Boğaziçi Kanunu ile kültürel, tarihi ve doğal güzellikleri koruması gereken yerlerde İBB tarafından rutin kontrollerin yapılıp yapılmadığını soran Yeşilyurt, şöyle konuştu:
"Eğer rutin denetimler yapılıyorsa insanların o durumda bile rahatça görebileceği bu kaçak villa inşaatında yapılanlar göz önüne alındığında bunca süredir bu kaçak villa inşaatı neden tespit edilememiştir? Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri, verdiği beyanatlarında, alanın büyüklüğünü vurgulayarak kaçak villa inşaatının gözden kaçabileceği minvalinde yorumlarda bulunmuşlardır. Boğaziçi İmar Müdürlüğünün denetim yapacak personel ve ekipman eksikliği mi vardır? CİMER kaydının İBB'ye geç ulaşması, İBB'nin bu durumu tespit edilmemesini haklı mı çıkarır? CİMER kaydı daha doğrusu şikayet olmasaydı bu kadar imalatı olan kaçak inşaat gözden mi kaçacaktı?
İBB'ye daha önce gelip de değerlendirilmeyen herhangi bir şikayet kaydı var mıdır? Vaniköy'deki kaçak villa inşasına İBB'ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından basit tadilat izni verilmiş midir? Eğer verilmiş ise bu izin süreli midir? Verilen basit tadilat izinleriyle yapılan iş ve işlemler yerinde neden kontrol edilmemektedir? Verilen basit tadilat izinleriyle Vaniköy gibi Boğaz'ın incisi niteliğindeki bir semtte verilen iznin sınırlarına uyulmayarak çok sayıda kaçak yapılması İBB'nin ihmali midir yoksa görmezden gelmesi midir?"
Yeşilyurt, İBB'den yapılan açıklamada, kaçak yapıların tespit edildiği ve tutanak tutulduğunun belirtildiğini ifade ederek, "Bu tutanak içeriğinde kaç adet kaçak yapı tespit edilmiştir? Kaçak yapıların toplam inşaat alanı kaç metrekaredir? İBB yetkilileri, yapıların demonte olduklarını söylemiş ayrıca bu yapıların çoğunun kısa süre içerisinde yapılabileceğini belirtmesine rağmen fotoğraflarda yapılan imalatların çoğunun kalıcı yapı olduğu, arazi eğiminden dolayı çıkan istinat duvarları ve tesviyeler dikkate alındığında bu yapıların kısa sürede yapıldığı kanaatine nasıl varılmıştır?" diye konuştu.
CHP'li yönetim tarafından Boğaziçi'nin incisi olarak kabul edilen alanlarda kaç basit tadilat izni düzenlendiğini de soran Yeşilyurt, şöyle devam etti:
"Basit tadilat izni düzenlenen bu alanlarda verilen iznin kapsamı dışında benzer kaçak yapılaşmalar olmuş mudur? Basit tadilat izni verilen yapılarda ve Boğaziçi'ndeki kaçak yapılaşmanın tespiti için bir çalışma yapılacak mıdır? 2960 sayılı Kanun ile Boğaziçi'nin kültürel, tarihi ve doğal güzelliklerin korunması amaçlanmaktadır. Kaçak villa inşaatında arazinin topografyasının değiştirilmesi ve yüzyıllık ağaçların kesildiği bilgisi doğru mudur?
Kaçak villa inşaatında kaç ağaç kesildiğiyle ilgili bir tespitiniz var mıdır? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri kaçak villa inşaatına müdahale edip yıkımı gerçekleştirmeseydi bu durum ne kadar daha görmezden gelinecekti? Kaçak villa inşaatını yapan kişi ya da kişiler ile İBB'nin herhangi bir ilişkisi var mıdır? Mülk sahibi, İBB'nin herhangi bir faaliyetine sponsor olmuş mudur? İşbu soru önergemizin başkanlık makamına havalesini ve ivedilikle cevaplandırmasını arz ve talep edelim."
Soru önergesi üzerine söz alan CHP Grup Sözcüsü Gencay Özcan, "Mesela oradaki o villayla ilgili elimizde evrakı var. CİMER'in de 1 Temmuz'da sistemine düştü diyelim. İhbar düşüyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına. 22 Ağustos'a kadar, konu sosyal medyada gündem olduktan sonra Bakanlığın burayla ilgili konuyu ele aldığını görüyoruz. O zaman 52 gün neyi bekledi arkadaşlarımız? İBB'nin ne yaptığına gelelim. 14 Ağustos'ta İBB'ye bu şikayet, CİMER üzerinden ulaşıyor. Sonra 16 Ağustos'ta yapılan inşaatın durdurulmasına yönelik yapı tatil tutanağı düzenleniyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Sonra encümen toplantısı yapılıyor. Ardından yıkım kararı alınıyor. 2 Eylül'de İBB ekipleri yıkım için olay yerine gidiyor ama İBB yıkım ekiplerini tahmin edin kim engelliyor? Bakanlığın araçları." dedi.
Özcan, oradaki yapıyı 3 Eylül'de İBB ekiplerinin yıktığını söyledi.
Bunun üzerine söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, CHP Grup Sözcüsü Özcan'ın açıklamasının tam anlamıyla mugalata olduğunu ifade etti.
Vaniköy'deki kaçak yapıyı denetlemenin ve usulsüz bir durum olması durumunda yıkılmasında yetkili kurumun İBB'ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü olduğuna değinen Türkyılmaz, "Büyükşehir Belediyesine basit tadilat ruhsatı ile müracaat yapıldıktan sonra aylarca, günde 50 kişi ve onlarca iş makinesinin çalıştığı bir bölgeyi, Boğaz'ın incisi denilen herkesin gördüğü bölgede denetleme yapmayan İBB, hatırlarsanız Süleymaniye Camisi'nin arkasında ülkemize güzide hizmetleri olan İlim Yayma Cemiyetinin binasını silüeti bozduğu gerekçesiyle o gün gidip mühürlemişti. Aynı hassasiyeti Boğaz'da niye göstermiyorsunuz? İBB aylarca orada yapılan tadilatı göremeyecek kadar kör müdür, liyakatsiz midir, denetim ekipleri çalışmamakta mıdır? Yoksa görmüş de başka ilişkiler mi devreye girmiştir?" diye sordu.
Yapıyı İBB'nin yıkmadığını, ilgilisine yıktırıldığını ifade eden Türkyılmaz, "Son anda panikle gittiniz, iş araçlarıyla binayı yıkmak değil, oradaki ağaçları yıktınız, herkes gördü." dedi.
Konuşmaların ardından soru önergesi oy birliğiyle kabul edildi.