NEO LİBERAL POLİTİKALAR VE HALKLARIN BOZULAN KARDEŞLİĞİ!

İsveç'te bir densizin, milyarlarlarla ifade edilen insan topluluklarının inandığı Kuran'ı yakması ve İsveç devletinin bu eyleme izin vermesi, bir gün sonra Irak'lılar tarafından İsveç büyük elçilik binasını basmasına neden olurken, dün Fransa'da 17 yaşında Cezayir kökenli bir gencin polis tarafından kasten öldürmesi ve bu öldürmeye tepki veren yüzbinlerin sokaklara dökülmesi emperyalizmin, Dünya halklarını birbirlerine düşman etme ve emeği vahşice sömürme politikalarının sonucudur.
Dünya'da özellikle 1980'en sonrası birçok ülkede baskıcı, otokratik yönetimlerin daha da çoğaldığını görmekteyiz. 1900'lü yılların başında Batı Avrupa ülkelerinde ağırlıkla Sosyal Demokratlar, Sosyalistler iktidarları oluşturuyordu. Ancak şu an durum tersine bir seyir izlemekte, sol irtifa kaybederken milliyetçi, ırkçı sağcı politikaları izleyenler ya iktidar ya da iktidar ortağı olarak ülkelerini yönetmekte. Bunun çok nedeni var. En önemli iki nedeni:
1- Sosyal Demokratların, ideolojilerinden sapmaları ve sağa öykünmeleri.
2- Kapitalizmin liberal politikaları terk edip, daha sömürücü, sınıflar arasındaki uçurumu büyüten özellikle geri bıraktırılmış ülkelerde derin yoksulluğu getiren neo liberal ekonomik politikaları izlemesidir.
Dünya Bankası'nın 2008 yılında yaptırdığı ve 2010 yılında yayınladığı Dünya Kalkınma Raporunda: Bir kişinin y ı l l ı k   g e l i r i; Malavi'de 830, Togo'da 820, Eritrea'da 630, Liberya'da 300 $  iken, Norveç'de 58.500, Kanada'da 36.220, ABD'de 46.460, İrlanda'da 37.350, Danimarka'da 37.280 $ dır. 2021'e geldiğimizde Malavi 594, Togo 1000, Eritrea 626, Liberya 703 $. Norveç 82 244, İsviçre 93.515, ABD 69.375, İrlanda 102.394, Danimarka 67.920 $. Yoksul halkların yaşadığı ülkelerde 1000$ mertebelerinde, zengin ülkelerde 50.000$ ın üzerinde. OXFAM'ın raporuna göre: Dünyanın en zengin 10 kişisi, dünya nüfusunun yüzde 40'ına tekabül eden 3.1 milyar insanın toplam servetinden daha fazla varlığa sahip. Bu örneklerde gösteriyor ki, Dünya'nın, özellikle yoksul ülkelerindeki milyarlarca insan bir avuç Dünya devine çalışıyor. Dünya ve tek tek ülkelerin bir avuç zenginleri kârdan öteye soygun düzenlerini devam ettirecek baskıcı iktidarları tercih etmekte, halktan yana gelişebilecek siyasi akımları, kitlesel itirazları adeta ezmektedirler.
Uluslararası İşçi Sendikalarının 2023'de yaptığı açıklamada; İşçi hakları ve çalışma hayatına dair uygulamalara bakılarak hazırlanan rapora göre, 2023'te çalışanlar için en kötü 10 ülke, Bangladeş, Beyaz Rusya, Ekvador, Mısır, Esvatini, Guatemala, Myanmar, Tunus, Filipinler ve Türkiye olarak kayda geçti. 
Dolayısıyla emekçilerin üzerine yapılan baskıların yaşandığı en katı ülkelerden biri de Türkiye'dir. Ülkemizde tek doğru vardır. O da; iktidarın söyledikleri ve yaptıkları. Karşı çıkarsanız yeriniz cezaevi. Siyasi partilerin obinlerce üyesi, gazeteci, yazar, öğrenci, emekçi, Gezi Tutukluları gibi. Hatay halkı milletvekili seçti Can Atalay'ı tutukluluğu devam ediyor,  Osman Kavala, Tayfun Karaman, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater,  Hakan Altınay, Mine Özerden, Yiğit Ali Özekmekçi'nin talimatla tutukluluğu devam ediyor ve en son gazeteci Merdan Yanardağ tutuklandı. Çalışanlar ne protesto ne örgütlenme ne grev haklarını kullanabiliyor ne de haklarını alabiliyorlar.
Rakamlar, uygulamalar gösteriyor ki, Dünya Sosyal Demokratları, Sosyalistler;  b a ş k a s ı olarak değil,  k e n d i olarak yetmez;1948 ve öncesi koşullardan daha c e s u r  davranarak, azgınlaşan sermayenin iktidarlarına son verebilir ve ülkesini Demokrasiye ve Dünya'yı Barışa kavuşturabilir. Aksisi; bu azgın soygun düzenin, devamı demektir!