Yıl 1977, Nisan'ın 28'iydi. Okuldan çıkmıştık. Hep birlikte otobüs durağına gitmiştik. Suçumuz sol görüşlü öğrenci olmak, iyiyi, güzeli, özgürlüğü, demokrasiyi savunmak, devrimci gençlerden olmak. Yağmur gibi kurşunlar yağmıştı üzerimize. Vurulmuştu Çiğdemimiz oracıkta. Kahrolsa faşist kurşunlar almıştı Çiğdemimizi bizden.
İsmini birçok okul ve dönem arkadaşlarımızın kızları taşıyor. Onlardan biri Çiğdem Mater, biri Çiğdem Sarıözlü, biri de yeğenim Çiğdem Aydın. O dönem okulumuz Galatasaray Mühendislik durmadan arkadaşlarımızı yutuyordu. Cezmi ve Halit'te yine Şişli Meydanında vurulmuşlardı ve güpegündüz. Saygıyla selamladığımız büyük insan, büyük Usta Ruhi Su, yüreklerimizi yakan bir ağıtla ölümsüzleştirmişti Çiğdemimizi.
Bir önceki Şişli belediye başkanı ile CHP'de yıllarca politika yapmıştık. Rica etmiştim, Şişli Meydanına Ruhi Su'nun anıtını yapalım, şiirini de yazalım, dolayısıyla adlarını yaşatalım. Olmadı. Umarım birgün Ruhi Su'nun anıtı yapılır ve üzerine yüreğimizde sızı olan bu şiiri de yazılır.
"Şişli meydanında üç kız
Vuruldular güpegündüz
Biri Çiğdem biri Nergiz
Sorarlar bir gün, sorarlar
Sabahın bir sahibi var
Sorarlar bir gün sorarlar"
Anıları önünde saygıyla eğiliyorum!
DURSUN BULUT
İhbar Hattı
0850 302 71 73
