DURSUN BULUT
  Güncelleme: 16-06-2023 23:33:00   16-06-2023 23:32:00

CHP DEĞİŞİME ÖZVERİLERLE BAŞLAMALI!

CHP DEĞİŞİME ÖZVERİLERLE BAŞLAMALI!
Sn. Murat Karayalçın 1993'de SHP'nin genel başkanı olmuştu. Sn. Deniz Baykal ise 1992'de CHP'nin genel başkanı olmuştu. İki parti, 1994'de yerel seçimlere katıldılar. CHP %4.6, SHP'ise %13.5 oy alarak, 1989'da yerelde kazandığı iktidarını kaybetmiş ve elindeki belediye başkanlarının çok büyük bir bölümünü kaybetmişti.
1994 seçimlerinden itibaren DSP, CHP
ve SHP'nin birleşmesi, tartışmaları başlamıştı. DSP birleşmeyi reddetmişti. SHP ile CHP'nin birleşmesine karar verilmişti. Bu nedenle 28 Şubat 1995'de birleşme kurultayı yapılmıştı. Birleşmenin ilk görüşmelerde sağlanamaması nedeniyle ağabeyi formülüyle Sn.Hikmet Çetin geçici olarak genel başkan seçilmişti.
Bu birleşmede amaç neydi? Tekrar sosyal demokrat oyları toparlamaktı. Peki böylemi oldu? Hayır! Beklendiği gibi olmadı İki partinin ayrı ayrı oylarının toplamı %18.1'iken, birleştikten sonra %10.71'e düştü. Dolayısıyla birleşme formülü her zaman işe yaramıyor. Çünkü hem o birleşme yanlıştı hem de ağabeyi formülü. Gerçeklerden uzak, zemininde koparılmış ve sosyal demokrasi adına ortak payda olmadığı için birleşme çökmeye mahkumdu. Nitekim 1999 seçimlerinde baraj bile geçilememişti.
Tarih tekerrür etmiyor ama mantık değişmedi. Bir yenilgi aldık. Bu yenilgilerde her kademedeki yöneticiler sorumludur. Kimse kendini bu yenilgiden muaf tutamaz. Şimdi bir kesim diyorki, genel başkanımıza haksızlık yapılıyor. Bir kesim, ağabeyli geçici formül öneriyor. Bir kesim de "değişim" şart diyor. Bunları söyleyenlere ifade etmek istiyorum ki, partimizin hangi kademesinden görev yapıyorsanız yapın, bugüne kadar parti içi değişimden, parti içi demokratik işleyişten, üyelik yapısının iyileştirilmesinden yana olsaydınız şu anki kaosu yaşamıyorduk. 2022'de kongreler ertelenince tüm yöneticiler susmayı tercih etti. Çünkü 2023 seçimleri nedeniyle beklentiler vardı.
Şimdi ki, sorunları; ne "sen görevi bırak ben geleyim"le ne sadece MYK'nın değişimiyle ne de başka dayatmalarla çözebiliriz. O halde olması gerekenler:
● Öncelikle Genel Başkanımızdan beklentimiz; "başta kendisi olmak üzere olağanüstü çaba ve emeklere rağmen başarıyı yakalayamadığımızı kamuoyuna açıklamasıydı. Devamla partimizin tüm kurullarını, müzakere platformlarını toplayıp yenilgiyi yoldaşça tartışacağız, derslerimizi ve yol haritamızı çıkaracağız" demesiydi.
● Tüzük Kurultayını toplayıp partimiziin işleyişini demokratikleştireceğiz. Örneğin: Üyelik yapısı, tüm milletvekili ve yerel yönetim adaylarının üyelerin katıldığı bir ön seçim ile belirlenmesi, çoğulculuğun yani adil temsilin sağlanması, PM'nin MYK'yi seçmesi gibi, açıklamayı kamuoyuna yapmasıydı.
● "Yeni tüzüğe göre kongre ve kurultayımızı yapacağız" demesiydi.
● "2023'un sonunda kurultayda seçilecek genel başkana görevi teslim edeceğim" ifadesiyle partimizi rahatlatmasıydı. Olmadı! Ancak olmayacağı anlamı da çıkmamalı.
Benim Sn. Genel Başkanımızdan hala beklentim devam ediyor. Henüz zaman, geçmiş değil. Zorlamalarla, ağabeyi formülleriyle partimizi müzakere platformlarından kopartarak değişim sağlanamaz ve de partimiz büyüyemez. Sn. Genel Başkanım; gelin değişimi demokratik işleyişle gerçekleştiren ve özveride bulunan unutulmayan genel başkanımız olun. Size yakışan budur.
Partimizde değişimi savunan herkese sesleniyorum: Gelin yukarıda sıralanan koşulları yerine getirerek sürecimizi demokrasi şölenine çevirelim. Gelin eleştiri ve özeleştirimizi yaparak, eksiklerimizi giderip, yol haritamızı oluşturarak yola çıkalım. Gelin tüzüğümüzü demokratik hale getirelim. Gelin demokrasinin işletildiği kongrelerle partimizin kadrolarını yenileyerek özgürce genel başkanımızı ve diğer kadrolarımızı seçelim.
GÜN; DOSTLARINA SARILMA DOLAYISIYLA ÜLKESİNE SAHİP ÇIKMA GÜNÜDÜR!
  Bu yazı 871 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI