CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabat: "Anayasal güvenceler eksiksiz bir biçimde tesis edilene kadar mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, yurttaşları partisinin yarın Tekirdağ'da yapacağı ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitingine davet ederek, ''CHP olarak bu baskıcı rejime karşı milletimizle birlikte dimdik durmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, geri adım atmayacağız. Hak, hukuk ve adalet sağlanana, anayasal güvenceler eksiksiz biçimde tesis edilene kadar mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz" dedi.

Karabat, partisinin kentteki mitingi öncesinde, Tekirdağ İl Başkanlığı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, Kırklareli Milletvekili Fahri Özkan, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, Tekirdağ İl Başkanı Levent Gündoğdu, Süleymanpaşa İlçe Başkanı Ali Engin ile Parti Meclisi Üyeleri Yalçın Görgöz, Uğurcan Irak ve Hikmet Erbilgin de katıldı.

Basın açıklamasını okuyan Karabat, Tekirdağ halkını mitinge davet ederek, “CHP olarak bu baskıcı rejime karşı milletimizle birlikte dimdik durmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, geri adım atmayacağız. Hak, hukuk ve adalet sağlanana, anayasal güvenceler eksiksiz bir biçimde tesis edilene kadar mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz” dedi.

"Tencereler boş, sofralar eksiktir"

Karabat şöyle konuştu:

"Ülkemiz derin bir siyasal ve ekonomik krizin pençesinde. İktidarın yanlış politikaları, liyakatsiz yönetimi ve halktan kopuk kararları, milyonlarca yurttaşımızın hayatını yaşanmaz hale getirdi. Rekor seviyelere ulaşan enflasyon, işsizlik, geçim sıkıntısı ve gelir adaletsizliği; gençlerimizin umutlarını, emekçilerimizin alın terini, emeklilerimizin bir ömürlük haklarını gasbetmektedir. Türkiye, bugün derinleşen bir çöküşün eşiğindedir. Ekonomi çökmüş, hukuk siyasallaşmış, kurumlar iflas etmiş, milyonlar yoksulluğa ve umutsuzluğa sürüklenmiştir. Hayat pahalılığı her gün yeni bir rekor kırmakta, gençlerimiz ülkesinden ümidi kesmekte, emeklilerimiz bir öğün eksiltmeden geçinememektedir. Tencereler boş, sofralar eksiktir.

"İktidar Trakya’nın incisi Tekirdağ’ı, çevre sorunları ve yetersiz altyapı yatırımlarıyla kaderine terk etmiştir"

İktidar, bu büyük yıkımı çözmek yerine muhalefeti susturmak, halkın iradesini baskı altına almak ve yargıyı siyasallaştırarak siyaseti dizayn etmeye çalışmaktadır. Tekirdağ tarımı, sanayisi ve çalışkan insanlarıyla ülkemizin en önemli kentlerinden biri. Ancak, iktidarın yanlış politikaları Tekirdağ’ı da derinden etkilemektedir. Çiftçilerimiz artan maliyetler ve yetersiz destekler nedeniyle tarlalarını ekmekte zorlanmakta, sanayicilerimiz enerji krizleri ve ekonomik belirsizliklerle boğuşmaktadır. Süleymanpaşa’dan Çorlu’ya, Çerkezköy’den Ergene’ye, Tekirdağ’ın her köşesinde yurttaşlarımız işsizlik, geçim sıkıntısı ve adaletsizlikle karşı karşıya. İktidar, Trakya’nın incisi Tekirdağ’ı, çevre sorunları, çarpık kentleşme ve yetersiz altyapı yatırımlarıyla kaderine terk etmiştir. Ergene Nehri’nin kirliliği, yıllardır çözülemeyen bir yara olarak kanamaya devam etmektedir. Bu sorunlar, iktidarın halka değil, yandaşa hizmet anlayışının bir yansımasıdır.

"CHP'ye yönelen sistematik baskılar, hukuk kılıfı altında yürütülmektedir"

CHP'ye yönelen sistematik baskılar, hukuk kılıfı altında yürütülmektedir. Seçilmiş belediye başkanlarımız, bürokratlarımız ve hukuksuzca yargılanan, tutuklanan yol arkadaşlarımız ağır baskı altındadır. Dün, mesleğini icra eden ve savunma hakkını kullanan bir avukatın tutuklanması, halkın haklarını savunan herkesin tehdit altında olduğunun açık göstergesidir. Bu karanlık tablo, başta CHP olmak üzere, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve halkın iradesine yönelik bir tehdittir. Hepimiz biliyoruz ki en temel hedeflerden biri de halkımızın gönlündeki Cumhurbaşkanı adayımız ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’dur. İmamoğlu’na yönelen saldırılar, yalnızca onun şahsına değil, milyonların iradesine ve umutlarına yapılmış darbe olarak görülmeli. Bu baskılar, artan hayat pahalılığını, işsizliği, enflasyonu ve yönetim krizini örtbas etmek için kullanılmaktadır. İktidar halktan değil, saraydan beslenen ayrıcalıklı bir azınlığın çıkarlarını korumak için çalışmaktadır.

"CHP mitingi, sadece siyasi bir etkinlik değil, bir halk buluşması, bir demokrasi nöbeti ve bir vicdan çağrısıdır"

Dünya, savaşların, çatışmaların ve otoriter rejimlerin acı sonuçlarıyla sarsılıyor. Yanıbaşımız yangın yeri. Barışın, toplumsal refahın ve insanca yaşamın yolu demokrasiden, hukukun üstünlüğünden ve anayasal özgürlüklerden geçmektedir. Türkiye, ancak bu değerlerle güçlendirilmiş bir düzenle bu karanlık günlerden çıkabilir. Bu nedenle, 22 Haziran 2025 Pazar günü saat 19.00’da Tekirdağ Süleymanpaşa Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştireceğimiz CHP mitingi, sadece siyasi bir etkinlik değil, bir halk buluşması, bir demokrasi nöbeti ve bir vicdan çağrısıdır.
CHP olarak, bu baskıcı rejime karşı milletimizle birlikte dimdik durmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, geri adım atmayacağız. Hak, hukuk ve adalet sağlanana, anayasal güvenceler tesis edilene kadar mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Adalet, ekmek ve özgürlük isteyen tüm yurttaşlarımızı, bu onurlu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz. Gelin, Süleymanpaşa’da bir olalım, birlikte olalım. Demokrasiye, cumhuriyete ve halkın iradesine sahip çıkalım.